Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
(birini/bir şeyi bir duruma) getirmek
(birini/bir şeyi bir duruma) getirmek
Geçmiş
Cümleler
"(birini/bir şeyi bir duruma) getirmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir duruma) getirmek
throw (someone or something) into (something)
f.
"(birini/bir şeyi bir duruma) getirmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 13 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
birini bir şeyi yapamayacak duruma getirmek
render
f.
Phrasals
2
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi belli bir duruma) getirmek
get into (someone or something)
f.
3
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) daha düşük/önemsiz bir konuma, sıralamaya, yere, sınıfa, duruma getirmek
relegate (someone or something) to (something)
f.
4
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi ezerek bir duruma getirmek
trample someone or something to something
f.
5
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) zorla/zar zor (bir duruma/konuma) getirmek
yank (someone or something) into (something or some place)
f.
6
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) çekiştire çekiştire (bir duruma/konuma) getirmek
yank (someone or something) into (something or some place)
f.
7
Öbek Fiiller
(birini bir şeyi/işi) yapamaz duruma getirmek
incapacitate (someone) for (something)
f.
8
Öbek Fiiller
(birini bir süreliğine bir şeyi/işi) yapamaz duruma getirmek
incapacitate (someone) for (something) for (a period of time)
f.
9
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir duruma) almak/sokmak/getirmek
take (someone or something) into (something or some place)
f.
Idioms
10
Deyim
(birini/bir şeyi) içinden çıkılmaz bir duruma sokmak/hale getirmek
bring (someone or something) to a dead end
f.
11
Deyim
(birini/bir şeyi) daha iyi duruma getirmek
knock (someone or something) into shape
f.
12
Deyim
birini/bir şeyi daha iyi duruma getirmek
knock something/someone into shape
f.
13
Deyim
birini/bir şeyi daha iyi duruma getirmek
whip something/someone into shape
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (birini/bir şeyi bir duruma) getirmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy